![]()
Ana haber bültenlerinin değişmez konusu olan ve özellikle bayram tatillerinde gündemden düşmeyen trafik kazaları ülkemizin kronik sorunlarından biridir.
Trafik kazalarında kusur ve tazminat esasları, Karayolları Trafik Kanunu‘ nun 81. Maddesi ve devamı ile Türk Borçlar Kanunu’ nun 49. Maddesi ve devamı maddeleri ile düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’ nun “Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altındaki 49. Maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Devamında 50. Maddesi “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” şeklinde düzenlenerek, kusuru ispat yükünü iddia edene yüklemektedir.
Trafik kazaları neticesinde meydana gelen zarar, çoğunlukla trafik sigortaları tarafından karşılanmaktadır. Trafik kazalarında maddi tazminat içeriğinde hasar ya da araç bedelinin tazmini, tedavi giderlerinin tazmini, kazanç kaybının tazmini ve manevi tazminat çoğunlukla bilinen ve talep ya da davaya konu olan başlıklardır. Ne var ki çoğunlukla sigorta teminatı ya da klozları arasında bulunmayan ve mağdurlar tarafından da pek bilinmeyen önemli bir maddi tazminat kalemi de trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybının tazminidir.
Kaza sonucu meydana gelen değer kaybının tazmini talebinde yine genel esaslara göre değer kaybından sorumluluk, T.B.K.’ nun 51. Maddesi “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler“ uyarınca kusur oranında belirlenmektedir.
Bu durumda mahkeme tarafından, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, değer kaybına (arasındaki farka) davalının kusuru oranında hükmedilmektedir.
Bu dava asgari bir dava değeri belirtilerek Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 107. Maddesi uyarınca açılarak, dava sonunda dava değerinin tam ve kesin olarak belirlendiği durumda talebi yükseltmek mümkündür. Ayrıca dava değeri ve davalı tarafın durumu dikkate alınarak, araç kaydı üzerine dava sonuna kadar satışa ve başkaca hak tesisine engel olacak mahiyette de ihtiyati tedbir konulması talep edilebilir.
Ekin Hukuk & Arabuluculuk Bürosu