Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanımına Alenen Özendirme Suçu

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendirme suçu
 

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Alenen Özendirme Suçu ‘nu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’ nun 190. Maddesi’ nin 2. Fıkrası:

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre tarif olunan suç, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendirme veya bu nitelikte yayın yapmaktır.

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Alenen Özendirme Suçun Unsurları

Bu suçunun oluşabilmesi için madde kullanımına özendirme olması gerekmektedir. Fiil, başkalarında uyuşturucu madde kullanmaya istek uyandırmalı ya da bu niteliği taşımalıdır. Özendirme, sözlü ya da görsel dahi gerçekleştirilebilir.

Bu madde uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımına özendirmek suçunun oluşabilmesi için fiilin aleni olması gerekmektedir. Aleniyet, açıklık anlamına gelmektedir. T.C.K.’ nda aleniyete ilişkin bir hüküm bulunmadığından, öğreti ve uygulamada, suç ve fiile göre yapılan yorumlarla aleniyet açıklanabilmektedir. Bu maddede ise aleniyeti, herkese açık bir yerde veya ortamda fiilin işlenmesi olarak tarif edebiliriz. 

Uyuşturucu madde kullanımına özendirmek bir tehlike suçudur, kişilerin bahse konu eylemi öğrenme olasılıkları bu suçun oluşması için yeterlidir. Özendirmenin sonuçsuz kalması da bu suçun oluşmasını engellemez.

TCK m.190/2 kapsamında suçtan bahsedebilmek için, öncelikle uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımını özendirecek bir fiil gerekir. Özendirmede, kişiyi uyuşturucu madde almaya teşvik, tahrik ederek, kişide uyuşturucuya karşı sıcak duygular uyandırma, kullanılmasına etki etmek sözkonusudur. Özendirme, sözle, yazıyla, resimle olabileceği gibi yayın yoluyla da gerçekleştirilebilir.

TCK m.190/2’de tanımlanan suçun manevi unsuru genel suç işleme kastıdır. Bu hükümde tanımlanan suçun oluşması için, failin fiilini aleni bir şekilde madde kullanımını özendirme kastı ile gerçekleştirmesi gerekir, ancak bu eyleminin arkasındaki maksadın suçun oluşmasında bir etkisi yoktur.

Görevli Mahkeme

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımına özendirmek suçu bakımından açılan davalarda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. 

Uyuşturucu madde kullanımını özendirme suçu ve sanat hürriyeti  

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımına özendirmek suçu pek bilinmeyen bir suç çeşidi iken son birkaç yıldır sanatçılara yönelik soruşturma ve davalarla gündem konusu olmuş ve çokça tartışılmıştır.

Sanatsal ifade özgürlüğü bu suç çerçevesinde, emsal İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2018/ 394 E.,2018/ 361 Karar Sayılı 19.06.2018 Tarihli Kararı’nda çok doğru bir şekilde tespit edilmiştir:

Anayasa’nın 27.maddesinde; “Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.

Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü madde hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.

Anayasa’nın bu maddesinde yer alan sanat özgürlüğü Anayasa’nın sadece ilk üç maddesi ile sınırlandırılmış olup, ifade özgürlüğünü konu alan Anayasa ‘nın 26. maddesinde olduğu gibi kamu düzeni adına sınırlandırılması sözkonusu değildir

Anayasanın bu maddesine göre; uyuşturucu kullanımının olumlu etkilerini anlatan bir şarkının sözlerini madde kullanımını özendirme olarak nitelendirmek mümkün olamayacaktır. Çünkü dikkat edilmesi gereken, TCK ‘nın 2.maddesinde yer alan “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi doğrultusunda, kişinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaya açıkça özendirme ve bu nitelikte yayın yapma kastının olup olmamasıdır. 

Bu nedenle; bir ifadenin sanatsal niteliği, o ifadeye bahse konu suç kapsamında bir tür dokunulmazlık getirmektedir. Hayal ürünü eserlerde geçen ifadeler, bu eserleri üreten kişilerden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Aksi halde; her şarkıda, her filmde sadece uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımını özendirme değil başka pek çok suçun da oluştuğunu varsaymak mümkün olacaktır. Sanatçının ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumda sadece kesin ve gerekli ölçütler çerçevesinde sınırlandırılmalıdır. Aksi halde; Anayasanın 26. ve 27. maddeleri ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10. Maddesinde güvence altına alınan ifade ve sanat hürriyeti, ölçüsüz ve orantısız şekilde ihlale açık hale gelecektir.

sanığın uyuşturucu kullanmayı özendirme kastı ile değil ,toplumun her kesimi tarafından beğenilmeyecek nitelikte olsa da sanatsal faaliyet kapsamında bir eser ortaya koyma amacı ile hareket ettiği ,zira bu eserlerin sanığın kişiliğinden bağımsız olarak ele alınması gerektiği kanaatine varılmakla ,Anayasa’nın 26.maddesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10.maddesi ve CMK’nın 223/2-c bendi uyarınca, yüklenen suç bakımından sanığın kastının bulunmadığı gerekçesi ile beraatine dair aşağıdaki şekilde karar ihdas edilmiştir.”

Yine bu hususta başka bir emsal karar olan Edirne 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2019/ 367 E., 2019/ 289 Karar Sayılı 28.05.2019 Tarihli Kararı’nda:

Anayasanın 27. Maddesinde “Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir’ ‘yayma hakkı Anayasanın 1.,2. Ve 3. Madde hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz’ şeklinde düzenleme getirildiği ve Anayasanın 24,25,26. Maddelerinde de ifade özgürlüğünün tanım bulduğu, Sanığın bir rap sanatçısı olduğu ve şarkıları bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili ibareler mevcut ise de, bu ifadelerin sanatsal hürriyet kapsamında değerlendirmesi gerektiği ve sanığın uyuşturucu madde kullanımı özendirmek kastı ile hareket ederek bu şarkı sözlerini oluşturduğu yönünde yeterli delil de olmadığı hususları dikkate alınarak sanığın atılı suçtan beraatine karar vermek gerekmiştir.“ şeklinde hüküm kurulmuştur.

                                                                               

Ekin Hukuk & Arabuluculuk Bürosu